15 Aralık 2008 Pazartesi

bunu biri açıklasın

cehenneme gidecekler;
ömrünün en güzel çağlarını dört duvar arasında çürütenler
şiir yazdı diye!

cennete gidecekler;
eşrefi mahlukatın hoşuna giden şiirler yazanlar

cehenlemlikler;
akıntıya kürek çeken
göle maya çalan bir avuç hayalperest

cennetlikler;
mantıklılar
Tanrı'yı daha çok sevdiğini idda edenler

bunlar cayır cayır yanacak;
bu dünyada ve varsa ötekinde yaya kalanlar

bunlar soğutulmuş plaj kumunda cariyeleriyle denize girecekler;
mercedes
tok nefis sahipleri

aşk ehli;
şarabın tadını bilmez

aşktan anlamayan budalalar;
şarapla kafayı bozmuş 'sanırsın'

şarap odası

kimsesi olmayan bir adam
sizi bir odaya kilitler
kapının kilidini
elinde tuttuğu şarap şişesinin içine atar

şişe gebe kalır bir sırra

sır an an büyür
büyüdükçe
şişenin karnı şişer

dem verir dudaklara
şişe
kimsesi olmayan adamı emzirir

5 Aralık 2008 Cuma

sade kendini okuyan kendi

zamanım yok,
kaçınılmaz olarak.
ve vaktim de yok.
ikisi aynı şey değil maalesef;
maalesef çünkü,
hiçbir yazar istemez okuru yanılsın,
yanıldığını görsün.
hakeza okur da istemez,
yazarı onu yanıltsın
ya da kendi,
kendini yanıltsın.
bunu kimse istemez.

ama kompradordur yazı.
varoluşu gereği.
sahibi istemese de
yazarı mı
okuru mu
kimdir ki sahip
bilinmez
ikisinden birine haindir yazı.

sade kendini okumada
yazı
cumadan
cumartesiye
bencilce
duvara ters çakılmış bir çivi
gibi
bir anlamı vardır elbet
ama kendi kuşağını bekliyor
anlaşılmak için
bu iş ne kadar zor
diyor
anlaşılmak değil
anlaşılmamak
ikisi aynı şey değil.

30 Kasım 2008 Pazar

seni güzel etmiş güzelin, güzelisin.

bir gün, 1 gün, 24 saat, 1440dk, 86400sn, 5184000..........................
düşünsene
ortalama ömrün 60 yıl
tüm yaşamın 21900 gün
525600 dk
yaşam

sana verilen bu kadar ama fazlasını istiyorsun.
doyumsuz musun?
hayır değilsin.
peki neden daha fazlasını istiyorsun?

çünkü sen güzelsin,
seni güzel etmiş güzelin, güzelisin.
baktıkta

evren denilen aynada kendine
can'ın ne güzel,
etinden kemiklerinden ötede güzelsin.

29 Kasım 2008 Cumartesi

kendini hangi hiç kimse değilledi ki hiç bir yerde, bu var olan yerde, ben var oldum

  • sonsuz, şimdi ol/an dan, her yönde, çok uzak olan, en uzak olan
  • şimdi olan ne kadar boyutsuzsa, sonsuz o kadar geniş, derin olan
  • sonsuz, tane tane şimdi olan
  • şu ikisi arasında olan; ilk olan, son olacak olan
  • bu sen olan
  • ilk olanı hatırlamayan son olacak olanı göremeyecek olan

to be or not to be..tö be ya rabbim tö be

varlığımın varlığı var, varlığımın yokluğu yok, yokluğumun yokluğu var, yokluğumun varlığı yok.

varlığımın bir anlık değillemesi yokluğum mu?
yok, hayır, değil!

kendini hangi hiç kimse değilledi ki hiç bir yerde, bu var olan yerde, ben var oldum.

24 Kasım 2008 Pazartesi

var olmak benim için en gerçek cennet

Mesele aslında çok basit, ama insan kendi kültürünün kodlarından sıyrılamıyor bir türlü.
Benim için ölümden sonra cehennem, eğer varsa ki olabilmesi ihtimal dahilindedir, cennet olacak zaten.
Her günüm ve her anım yok olmak düşüncesiyle zaten bir çileye dönüşmüş; cehennemde yaşıyorum.
İnancın sıcacık kollarında huzur dolu değilim; bu müthiş varoluş beni büyülüyor kendimden geçiriyor olsada.
Var olmak benim için en gerçek cennet.
Ölünce eğer tekrar diriltileceksem, şimdi olduğu gibi, acılı ve çileli olacaksa da, benim için orası cehennem değil cennet olacak.

23 Kasım 2008 Pazar

neyseme

gece
bende
içimde
ateşşte

gece
ateşte de

melekler nerede?

de:

nnneyde
şiirde

seste
ve
sözde de

de
de